DÜŞ
Bir gün düşlerimle yaşamayı öğrendim
Senin bana öğrettiğin düşlerle
Dökülen göz yaşlarımı öğrendim
Bir kase yi doldurup tükettiğinde
Düşümde,
Lambaların hep söndüğü anı istedim
Ellerim ellerine dokunduğunda
Yaşamayı çok sevdim
Gözlerimiz buluştuğunda.
Ne yazık o günden sonra
Lambalar hiç sönmedi.
Hep koştum gökkuşağına yetişebilmek için
Ayaklarım yaralandı
Dizlerimde derman kalmadı
Meğer hepsi bir hayalmiş
Yetişemedim, fakat
Renkleri ve güzelliği içimde kaldı
Bir gece düşümde seni gördüm
Ağlıyordun ve bağırıyordun
Bana koşuyordun, fakat düşüp kalıyordun
Bu bir rüya diye sesleniyordum sana
Nedense duymak istemedin
Her yerin kanla doldu
Biliyordum, bütün kabahat bendim
Oysa ben seni düşümde
Gökkuşağının altında
Bana gülümsemeni görmek istedim
Hiçbir zaman göremedim
Çünkü, ben o günden sonra
Asla düş görmedim.
Saatime baktım, evimin balkonundaydım
Ağustos un onaltı sı, saat gece onbir i gösteriyordu
Ay' ı seyrediyordum, dolunayı
Biraz serinlemişti hava
Ve havada bulutlar Ay' ı kapatmak için yarışıyorlardı
Derken Ay kapandı ve
Karanlığa büründü gözlerim ve bir de kalbim
Nedense Ay' a baktığımda
Ben hep seni hatırlıyordum
Bulutlara çok dargındım
Milyonlarca seven göz gibi Ay'ı aradım
Balıkçıların dualarına çok kızdım
Seven tüm kalplerin adına,
Gökyüzü adına, aldığım nefes adına
Tuttuğum sözler adına, seninle tattığım güzellikler adına
Yalvardım Mevla' ya,
Ne olur, Ay ışığını gönder bana.
Ne yazık,
Ben seni hiçbir zaman göremedim
Sadece fikrimin derinlerinde
Ve de kalbimin içinde sakladığım
Bir kır çiçeğimdin.
Büyüdü o kır çiçeği, içime sığmaz oldu
Düşlerimi bile yırtarak haykırdım
Bana söyleyeceğin bir tek söz için
Bil ki canımı verirdim
Sen tüm gücünle zorladın ses tellerini, bağırdın
Yazık, ben seni duyamadım, uzaktaydın
Yani damarlarımdaydın
Hissettiğim ama duyamadığımdın
Görmeyi çok istediğim ve dokunamadığımdın
Oysa ben seni düşümde
Gökkuşağının altında
Bana gülümsemeni görmek istedim
Hiçbir zaman göremedim
Çünkü ben o günden sonra
Asla düş görmedim.
Bir gün
Seni düşünürken uykuya daldım
Kavuşmayı çok istedim
Lûtfettin Allah'ım
Seveni sevdiğine gösterdin
Bir melek gibi gökkuşağının altında
Ellerini uzatıp gülümsedin bana
Hep koştum gökkuşağına
Yani sana, yani sonsuzluğa
Ayaklarım yaralandı
Dizlerimde derman kalmadı
Yetişemedim,
Renkleri ve güzelliği içimde kaldı
Yazık ki, Mevla' m ruhsat vermedi bize.
Olsun, nasıl olsa sonunda
Yine gördüm seni düşüm
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||000000000000|||||||||||||||||||||||||||
O" yARIN Hiç GeLmez..!
Bekleyişlere yüklemişsen aşkını, senin için en tanıdık sözcük ‘yarın’dır...
Aslında ‘o’ yoktur ve senin de beklemekten başka çaren yoktur.
Bu yüzden yarın senin için hiç bitmeyen bir umuttur.
O olmadan geçirdiğin hiçbir gün yaşanmış sayılmaz.
Yaşamadığın günler eklendikçe birbirine, yarına olan özlemin daha da artar.
Her gece gözlerini ’yarın olsun’ diye kaparsın, her gece o günü değil yarını düşünerek uyursun. Uyuyabilirsen tabii..
Gün ışığı varken daha çabuk geçer zaman.Gündüzdür, bir uğraşın vardır, ‘o ve yarın’ yine aklındadır ama yolların, sokakların kalabalığında daha az hissedersin yalnızlığını.
Ama o gece kahrolası gece..bir çöktü mü kentin üzerine geçmek bilmez saatler de seninindir artık. Ne yapsan olmaz, ne yapsan tüketemezsin dakikaları.
Oysa senin istediğin bu gecenin de bir an önce bitmesi ve ‘yarın’ olmasıdır.Bugün yoktu ya ‘o’ belki yarın olacaktır.Aylardır hasret kaldığın yüzünü belki ‘yarın’ göreceksindir.
Kadehlere sığınarak ve kendini sarhoşluğun kollarına bırakarak bitirmek istersin geceyi. Yapamazsın çünkü içki seni uykuya değil ‘yarınlı’ düşüncelere taşır.
İki satır kitap okuyamazsın. Sözcükler çoktan anlamını yitirmiştir. Belki bir iki şarkı dinlersn iigelir kafan dagilir ama zaten bilirsn ki her şarkıda o'nu hatırlayacgnı..
umudun vardır ya içinde ‘yarın’a dair; bir tek ona sarılırsın.
Yüzünde beliren gülümsemeyle kaparsın gözlerini.Zaten ne kalmıştır ki şurada ‘ yarın’ olmasına...
Sabahın ilk ışıkları yüzüne çarpar çarpmaz açarsın gözlerini. Heyecanla kalkarsın yataktan. ‘yarın’ olmuştur ya, geceki sıkıntından eser kalmamıştır.biraz kosusturmaca,biraz yorgunluk..ama yine yalnızsındır işte ve bu duygu bir bıçak gibi keser yüreğini... ince ince bir sızı hissetmeye başlarsın, tıpkı dün sabah hissettiğin gibi...
‘Yarın’ bugün olmuştur ve senin önünde yine sadece ‘yarın’ olmasını beklemekle geçecek bir bugün vardır.
Daha kaç gün geçecektir ‘yarın’ı bekleyerek bilinmez...
BEKLEYİŞLERE YÜKLEMİŞSEN AŞKINI VE ‘YARIN’I BEKLEYEREK TÜKETİYORSAN ZAMANINI, BEKLEME ......
Çünkü; O YARIN HİÇ GELMEZ.....!!!!!!!!!!!!!!!
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||0000000|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||<
[Şiirlerim] |
|
Neden Diye Sorma |
lonas |
|
Pencerede ağladığımı görürsen
Gözlerim bir şey bekliyorsa yoldan
Şarkılar dinliyorsam acı ve hüzünlü
Neden diye sorma yanmışım işte
Unutamıyorsa ellerim yumuşak saçlarını
Aklımdan çıkmıyorsa güzel gözlerin
Bekliyorum gel diye mektuplar yazıyorsam
Neden diye sorma özlüyorum işte
Yağmurlar gibi akıyorsa gözyaşlarım
Islak kaldırımlarda arıyorsam kendimi
Sayıyorsam isyan ederek günleri
Neden diye sorma seviyorum işte
Soluyorsam yaprak gibi yavaş yavaş
Yakıyorsa içimi senin hasretin
Kaybolursam ıslak sokaklarda
Neden diye sorma gidiyorsun işte
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||00000oooo00000||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bir Umudum Kalsın
Acılarımın içindeki balsın
Ruhumdaki tutunacak dalsın
Bildiğim en güzel masalsın
Bir gülümse acılarım azalsın
Seviyorum demedin
Bari "Sevmiyorum" da deme
Yaşamak için bir nedenim
Beklemek için bir umudum kalsın
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||